Yayınlarımız

Avrupa Parlamenter Meclisi Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi Kararını Kabul Etti

By Nisan 29, 2021No Comments

Türkiye ile birlikte Avrupa Konseyi’ ne (Konsey) üye toplam 47 ülkenin meclislerinden seçilen milletvekillerinin yer aldığı Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (Parlamenter Meclisi) başta insan hakları ve demokrasinin korunması ve desteklenmesi olmak üzere çalışma konularında, üye devletleri ilgilendiren tavsiyeler, görüşler ve belirli bir konuda Parlamenter Meclisinin görüşlerini tüm Avrupa kamuoyuna bildiren kararlar almaktadır. Türkiye, insan haklarına saygı, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne ilişkin ciddi endişeler nedeniyle Nisan 2017’den bu yana Parlamenter Meclisi denetim prosedürüne tabi tutulmakta ve Parlamenter Meclisi yetkilileri tarafından 3 yıldır yakından takip edilmektedir. Parlamenter Meclisi izleme mekanizmalarının bulgularına dayanan tavsiyelere rağmen söz konusu endişelerin Türkiye makamlarınca ele alınmaması üzerine, Parlamenter Meclisi tarafından son olarak 22 Nisan 2021’de Türkiye hakkında hazırlanan ‘’Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi’’[1] (Karar) başlıklı karar tasarısı kabul edilmiştir. Karar ile Parlamenter Meclisi, özellikle demokratik standartlara aykırı yasa ve uygulamalara son verilmesi, kuvvetler ayrılığını sağlanması için mevzuatın ve anayasal çerçevenin revize edilmesi, ifade özgürlüğünün ve basın özgürlüğünün yeniden tesis edilmesi, terörle mücadele mevzuatının geniş yorumlanmasını kısıtlanması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanması konularında Türkiye makamlarına yaptığı çağrıları yinelemiştir.

Kararda öncelikli olarak aşağıdaki konulara yer verilmiş ve Türkiye’den bu sorunlara yönelik olarak atılması beklenen adımlar belirlenmiştir;

  • Türkiye’de demokratik kurumların işleyişine ilişkin acil tartışmalarla birlikte 20 Mart 2021 tarihli kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadeleyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ülke için ‘’geriye doğru bir adım” olduğu belirtilmiştir. Bu kararın herhangi bir meclis tartışması ve kararı olmaksızın alınmasından endişe duyulduğu belirtilmiş ve Parlamenter Meclisi, Avrupa Konseyi sözleşmelerinin onaylanması ve feshedilme usulleri hakkında Venedik Komisyonu’ndan[1] karşılaştırmalı bir çalışma hazırlamasını talep etmiştir.
  • Muhalefet milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını amaçlayan prosedürlerin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) tasfiye etme girişimi ve üyelerine yönelik baskılardan duyulan endişeye yer verilmiştir. Bu doğrultuda Türkiye yetkilileri, milletvekillerine yönelik yargısal baskıya son vermeye ve siyasi çoğulculuğu ciddi şekilde engelleyen dokunulmazlıklarının gereksiz yere kaldırılmasını amaçlayan uygulamalardan kaçınmaya çağrılmaktadır. Parlamenter Meclisi ayrıca, siyasi partilerin kapatılmasının yalnızca AİHM içtihatları, Venedik Komisyonu ilkeleri doğrultusunda ve Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) toplantı ve dernek kurma özgürlüğünü güvence altına alan 11. Maddesindeki kamu güvenliğinin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi gibi istisnai ve kesin olarak tanımlanmış durumlarda son çare olarak uygulanabilecek sert bir önlem olduğunun altını çizmektedir.
  • Türkiye’nin AİHM kararlarını ve bunların uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (Bakanlar Komitesi) kararlarını uygulaması gerektiği belirtilerek Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunulmuştur.
  • Sivil toplum aktivistlerinin güvenli ve özgür bir ortamda faaliyet gösterebilmeleri gerektiği belirtilerek Venedik Komisyonu’nun ilgili tavsiyeleri doğrultusunda, “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun”un terörle mücadele adına sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan maddelerinin yürürlükten kaldırılması veya revize edilmesi gerektiği çağrısında bulunulmuştur.
  • Türkiye makamları tarafından, yukarıda belirtilen endişeleri gidermek için özellikle adil yargılanma hakkı, ifade, örgütlenme ve din özgürlüğünün korunması ve güçlendirilmesi, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, geniş olarak yorumlanan terörle mücadele yasasının revizyonu ve hukukun üstünlüğü gibi acil insan hakları meselelerinde gerekli reformların yapılmasının beklendiği belirtilmiştir.

Konsey’de kurucu üyeler arasından Parlamenter Meclisi denetimi altına alınan ilk ülke olan ve 2004 yılından bu yana denetim sonrası diyalog sürecinde bulunan Türkiye, insan hakları alanında yaşanan sorunlar nedeniyle 2017 yılında yeniden denetime alınan ilk Konsey ülkesi olmuştur. Karar’da, söz konusu denetim ile birlikte yukarıda belirtilen endişelerin giderilmesi için Türkiye makamlarının somut ve anlamlı adımlar atarak Avrupa Konseyi yükümlülüklerine uymasının beklendiği vurgulanmıştır.

Parlamenter Meclisi tarafından yükümlülüklerini yerine getirmekte başarısız olan üye devletlerin ulusal delegasyon belgeleri geri çekilebilmekte veya onaylanması reddedilebilmektedir. Son çare olarak ise, ülkenin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması Parlamenter Meclisi tarafından Bakanlar Komitesine önerilebilmektedir. Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa Birliği aday statüsünde olan bir devlet olarak Türkiye’den de Parlamenter Meclisi kararlarının dikkate alınması beklenmektedir.

 

[1] The Functioning of Democratic Institutions in Turkey, https://pace.coe.int/pdf/9ac20bc4b53b10363ada89a046f6f27b241d4e214bf91f522a494ef19e341c07/resolution%202376.pdf .

[2] Venedik Komisyonu (Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu), Avrupa Konseyi’nin anayasa hukuku alanında bağımsız uzmanlardan oluşan, Türkiye’nin de üyesi olduğu bir danışma organıdır. Venedik Komisyonu, demokratik kurumların işleyişi ve insan haklarının korunmasını için ülkelere anayasal konularda yardım etmekte ve tavsiyelerde bulunmaktadır.

NGO Strategy Management & Legal Compliance